sevgili ve muhterem dostlar. bayağı bir vakit oldu ki yazamadım. gerçi, "ruhi bey bizi yazılarından mahrum bırakma!" diye nümayiş çıkacağı; efendime söyleyeyim, ikinci harbi umumi vakitlerindeki gibi ekmeğin karneye bağlanacağı da yok. ama, bizim aldığımız edep bu özrü zaruri kılıyor.
sizlerin de bildiği üzere geçtiğimiz günlerde kurban bayramını beraberce idrak ettik. eskiden olsa "mübarek" derdim, lakin , bir takım beyni sakallı taifesi bu güzel kelimeleri kullanmaktan imtina etmemize sebebiyet veriyorlar. bu topraklarda asırlardır süregelen güzel inanışları ve ananeleri inanınız derinden sakatlıyorlar. şimdi, sizlere böyle "cliche" kelimelerle, "ah efendim nerede o eski bayramlar" nostaljisi yapacak değilim. benim naçizane fikrim, hayır işlemek için kan akıtmayı tanrı'nın da istemeyeceğidir. o vakit, tanrının bize verdiği aklı da kullanarak hayırlı işler yapalım.
görüyorum bir takım cemiyetler, pek güzel, pek faideli gayretler içerisindeler.kimisi kız çocuklarımızın eğitimi için uğraşıyor, kimisi bütün tabii unsurlarına zarar verdiğimiz dünyamızı yeniden sağlığına kavuşturmak için cansiperane bir gayret içindeler. bu gibi cemiyetlere yardımcı olsak bir hayvancağızı boğazlamak yerine çok daha makbule geçer kanaatindeyim naçizane.
efendim, belki hatırlayacaksınız, ben de kendimce bir hayırseverlik yaparım maksadı ile burada yazmaya başlamıştım ki, barton evladımıza bir faidem dokunsun. bu evladımızın med-cezir ruhiyatına aklım erdiğince pusulalık edeyim.nerede efendim nerede!!! inanınız o zamandan beri tansiyon problemim daha da nüksetti. fatma hanım diyor ki "ruhi beyim sen rakını iç bi şicik demem artık yeminnen.yalnız aha bu barton mudur karton mudur herifle uğraşma gözünün yağını yiyeyim. vallaha göçüp gidecen vakitsizce ben de işsiz kalacam". tabii, fatma hanım'ın hayat ve ebediyet hususundaki bu tavrı pek realist. ama bizim fatma hanım tam bir anadoluludur.hissiyatı da aklı da siz gençlerin dediği gibi pek yalındır. nasıl denir, bir realisttir ve de öyle sağlam bir muhakeme zinciri kurar ki, inanınız koparması pek zordur. bir çok felsefeci dostumun fatma hanımla geçirdikleri birkaç saatten sonra, "bunlar boş işler yav" deyip, butik otel, tahta masalı cafe, sahaf, şarapevi ya da antikacı açtığını bilirim. ( halk arasında bunlara "yorgun entel mesleği de denir.)
neyse efendim, ruhi kulunuz yine daldan dala atlamış farkında olmadan.yaşlılık işte. sözün özüne döner isek bayramda adadaki eve kaçmıştım bir nebze kafamı dinleyeyim diye. karşıda sedefadası'na bakıyorum, bir şeyler okuyup uyukluyorum. yaşlı işi tatil işte ne olacak? bayram münasebetiyle vakt-i kerahati de erkene almış kendimce bayram kutluyorum.bayramın ikinci günü elinde bir şişe rakıyla kapıda kim belirse beğenirsiniz.evet, beğendiniz gibi barton evladım. sağolsun bayramımı tebrik etmeye beni ziyarete gelmiş.benim ilk başta pek sevindiğim bu ziyaret iki gün içinde bir dehşet filmine dönüştü. aziz kızım tanyayı o kadar iyi anlıyorum ki şimdi...
bir vakit sonra, adadaki iki günü de nakledeceğim sizlere. farkındayım"pehlivan tefrikası mı bu ne uzatıyorsun yazsana" diyorsunuz. lakin inanınız şu anda asabım pek fena durumda, halet-i ruhiyem yer ile yeksan. bir süre istirahat etmeden yazamayacağım o iki günü.
yalnız şunu söylemekle yetineyim, artık "nerede o eski bayramlar" diyorum.yani barton'u hayatıma dahil etme kararımdan önceki bayramlar...amma ben yine de görevim konusunda kararlıyım.bu barton evladımı ben sırat köprüsünden olmasa da hayat köprüsünden geçireceğim.gelgelelim köprüyü geçerken bu koçun sırtına değil, tahminimce eşek ruhi bendenizin sırtına binecek...
8 yorum:
Ruhi Bey,
Fatma hanım pek realistmiş gerçekten de...ah o adaya ben gitmemek için neler dedim Ruhi beyciim..aşık mıymış yine bizim Barton yoksa?..ah ah..Bartondan sıkılacak olursanız sağlık sebepleriyle lütfen bize gelmesini salık veriniz.
Hürmet ile öperim ellerinizden.
sevgili tanya kızım.bak işte yaşlılık, fırsat bulup yeni yaşını da kutlayamadım.nice yıllara benim güzel, akıllı evladım...
vallahi barton'un aşk meselesine gelirsek, allah bizi bunun aşık olmasından korusun yavrum.biz cemiyet olarak böyle bir hadiseye hazır mıyız, vallahi bilmiyorum.
bir ara eşiniz beyefendiyle sizi de adaya bekliyorum tanya evladım.sevgimle gözlerinden öperim.
Ruhi Bey Amcacığım,
Bilseydim Ada'da olduğunuzu bayramda elinizi öpmek için ben de sizi rahatsız ederdim. Hem Barton'u da görürdüm belki. Kısmet değilmiş. Gelecek bayramda inşallah.
Saygı ve sevgilerimle...
aaa barton cevaplamış ruhi bey'e mektubumu ama olsunnnn :-)))
pek sevgili paigemarshall.inanınız deri teesür içindeyim.bir muhaberat kopukluğu, ne kadar üzüldüm şimdi. bir de pek durmazsınız siz bayramlarda diye duydum, yoksa artık sıkıldınız mı ecnebi diyarlardan...
o zaman size söz, ruhi amcanız size güzel bir balık ısmarlasın...
sevgilerimle...
ah sevgili paige, pek sevdiğim bir laf var, "hırsızı kapıya kadar kovalamayacaksın" diye...barton evladım da bazen densizlik yapıyor işte...
Ruhi bey,
Doğum günü tebrikleri için teşekkür ederim...
Hürmetle selamlarım.
Barton sana bir davet var ama mailini hiçbir yerde bulamıyoruz. Bi mesaj yazarsan o.c.ugursal@gmail.com'a sevinirim.
Yorum Gönder